PARTIYA DEMOKRAT´A KURDISTAN - XOYBUN

PDK - XOYBUN



Kürtler, Kürdistan Bayrağı altında yegane mutluluğu bulurlar !


Kiymetli kardesim Muhammed Seyyidi !...

Öncelikle selam eder yaşamında saĝlık ve mutluluklar dilerken, yaptıĝınız bu kıymetli çalışmanın beni ve biliyorum birçok kürdü çok memnun ve bahtiyar etmiştir. Kardeşim inan pc.yi açtıĝımda büyük bir özlemle sitenize giriyorum. Her renkten ve her motiften saygın birçok insanın sitenizde yazar olması sitenin Kurdistan insanına ne büyük muhabetle yaklaştıĝını gösteriyor. Her sayfasında insan kendini gerçekten baĝımsız bir kurd kurumunda olmanın rahatlıĝını yaşıyor, hissediyor. Bunun diĝer politik ve siyasi kurumlara örnek olmasını dilerim. Hiçbir kişisel ve örgütsel kaygı veya reyting ihtırası göstermeyen bu güzelim şahaser, inşallah Kurdistan’a uzun yıllar hizmet götürür. Bu vesile ile size bir yazımla ulaşmaya ve katkı sunmaya başlarken, pc.de türkçe yazı karekteri bulunmadıĝından bu ilk yazımın böyle kabullenmesini benden esirgemezsiniz umarım.

Kıymetli kardeşim !

Her ulus gibi Kürd Ulusu ve bireyleri de, yavaş yavaş olsa da internet dünyasında yer almaya baslamış, bu durum bize ne kadar mutluluk veriyor bilemessiniz. Otuz sene evel Diyarbakır'da bir küçük bildiri dahi daĝıtmanın eza ve cefasını bilen bizler, internetteki bu serbesti alandan nasıl yüreğimiz şahlanıyor nasıl inanası gelmiyor insanın. Hani mitinglere giderken bazı yaşlı kürd insanlarımız da biz gençlerin arasına karışıp -„Bu günleri de gördüm ölsemde gam yemem“ diyen coşkularını sevinçlerini hatırlıyorumda, şimdi daha iyi anlıyorum o güzelim yaşlılarımızın bu kelimelerinin altında yatan gerceĝi! Belki o zamanlar anlamıyorduk ne var bir miting nihayetinde diyerek, lakin onların yaşadıkları katliamlar, cefalar, eziyetler, işgençeler, kemalist katil devletin hoyratca ve alçakca zulmetmesini bilemiyorduk, bu ölsemde gam yemem kelimesinin altında, yada bu günleride gördüm demek onlara büyük bir serbestlik ve gençlerin davranışı yiğitlik olarak geliyordu.

Şimdi 22 senelik sürgünde, internetteki bu duruma aynı hislerle bakıyoruz, bu günleri gördüm ya ölsemde gam yemem. Yeterli mi, deĝilmi o başka ama, sizlerin verdiĝi bu insanlık direnişi örneĝi büyük bir fedakarlık ve yiĝitlik aksettiriyor bizler için, ne mutlu size ve ne sevinç bize saĝolasınız varolasınız.

Geçenlerde katil türk devletinin bir forum sayfasında, bütün kürd forumlarını çökerteceĝiz, saldıracağız diyorlardı. Nitekim bir iki foruma saldırdılar, bir yurtsever kürdün serbest kürsüye rojnamenin sevinciyle bir duyuru asmıştı hayırlı ve uğurlu olsun babından, altında bu yazının cevap olarak türk faşistleri „hiç sevinme orayıda çökerteceĝiz yakında“ gibisinden alçakca kıskançlık ve düşmanlık gösterdiler, bu yüzden buraları korumak her kürdün vazifesi ve zorunluluğu olmalıdır.

Kurdistan'da inanıyorum çok şey değişti, biz diyasporadaki sürgünler hele benim gibi hiç gitmemişler bu degişimi iletişim araçlarından, gidip gelebilen insanlardan duyuyorlar, hislerimiz real ortama o mübarek Kurdistan toprağına yüz sürmeden hep hasretin duldasında kalacak bu hisler. Bizim de kaderimiz bu oldu ne yapalım.

Çoşkunluğum hep hayal kurmakla diniyor biraz biraz, Güney Kurdistan'dan güzel haberler duyuyorum içim içime sığmıyor, sınır kapısından girince KURDISTAN'A HOŞ GELDİNİZ yazısını bir kaç dilde gösteren panoyu hep hayal ediyorum, birde yanıbaşında gök yüzünde sallanan nazlı (ala rengin) Kürd bayrağını. Fakat sevincimi hep gizli tutmaya çalışıyorum. Çok namerd düşmanları var Kürdlerin biliyorum. Namerd ve hesut, kıskanç. Bunu türk medyasının satır aralarından okuyorum. Onlar Kurdistan'a gittiklerinde, Kürd insanının o alicenap, misafirperver, insani tarafını sınır girisinde görünce hayıflanıyorlarmış;... bizde bile böyle bir düzen yok, bizde askerler ve kaba sapa memurlar varken buraya geçince eğitimli ve birkaç dil bilen gümrük memurlarının olması hayrete düşürdüğü gibi basın mensuplarını aynı zamanda kıskançlığa da sebebiyet veriyormuş. Ben satır aralarından bunları anladım. Güney Kurdistan şimdilerde kürdün cenneti oldu, bu cenneti yer yüzünde korumak tüm Kürdlerin hakkı ve vazifesidir.

Güzel kardeşlerim, sayın Kürd politikacıları, kürd kurum ve partileri, tüm çelişkilerin bir yana itildiğini görmek istiyoruz. Ricamız nerde bir kürd cenneti kurarsanız, koruyun bu hepimizindir!.. Ben eskiden kürdler hemşericidir diye düşünürdüm, benim içinde Diyarbakır'lı olmak belkide övünç kaynağıydı, tanışıklık olacaktı, evet Amed'i çok seviyordum, halada çok seviyorum, ama benim Kurdistan'ımın yanlız Amed olmadığını biliyorum, Güney Kurdistan'da bir Kürd bayrağı dalgalanıyor bu bana gurur ve sevinç veriyor, ordaki kurd kardeşlerimin rahat ve huzur içinde olması, bana bu dünyada verilecek en güzel hediyedir, her Kürd Kurdistan'ın bu özgür parçasını bir sırça köşk gibi titizlikle korumalı ve yaşatmalı diye düşünüyorum ve arzuluyorum.

1946 Mahabad Kürd Cumhuriyetine her yerden kürd katıldı, en büyük katılımı da rahmetli, Mustafa Berzani ordusuyla birlikte gidip Cumhuriyetin emrine girdiler. Bu insana bir kürd olarak onur veriyor. Kürdlerin ta o zamanlar böyle büyük dayanışmalar göstermesi ne büyük bir kardeşlik örneĝi olduğunu görüp gururlanıyoruz. Günümüzde de bunun böyle olması gerekmektedir.

Onlarca seneden beridir Güney Kurdistan'da fiili bir devlet yapısı var. Aynı zamanda da Kürdlerin 1946 ya nazaran daha çok imkanları var, katılımlar olmalı, herkes kendi gücünde Kurdistan'ın inşaası ve savunmasında yer almalı, bir mühendis, doktor, sanatçı veya savaşcı olabilirsiniz, yapacağınız yegane şey Kürdistan'ın bu cennetine katılmak, maharetinizle tehdit unsuru olmamak, kim olursa olsun, Kürd bayrağının altında orada birleşmek;... Orda bir köy var uzakta o köy bizim köyümüzdur, gitmesekte, görmesekte o köy bizim köyümüzdur. Sömürgeci anlayışıyla, o Kürdistan bizimdir deyip türk ve acem arap bayrağının altında mutluluk arayamayız. Biz her şeyden evel kürdüz ve Kürdistan'ın çıkarları bizim için öndedir. Dostluk ve kardeşlik ve barış önce kürdler arasında inşa edilecek, şimdilik bu kadar gözlerinizden öperim.


Bave Amed