PARTIYA DEMOKRAT´A KURDISTAN - XOYBUN

PDK - XOYBUN



KURD KADINLARINA Kİ MEDENİYETİ DÜNYAYA YAYMIŞ


Adı jin yaşam olan yaşam bulduĝumuz, kurd kadınları, analarımız, bacılarımız, hayat, paylaşanlarımız, hayat yaratanlarımız, kendimizi hep emin ellerinde hissettiĝimiz akraba hısım kadınlarımız, yenge ve bibilerimiz, nenelerimiz -velhasıl JIYAN olan JIN’larımız. (dünyada var mıdır başka bir millet kadına yaşam ismi koymuş? JİN) sizi yazmak, size seslenmek istiyorum! Bu dunyadaki yegane adresim olan kadınlarımıza bu mektubu yazmak istedim, hanginizin eline gecer, hanginiz huznumun duldasında mekan eylersiniz, hanginiz gulup gecersiniz bu adam deli divane diye, hanginiz kızar, hanginiz eksikligime rexne edersiniz? Sizden gelen her şeye ben razıyım, çünkü ben sizlerden (Jinan) razıyım. Biliyorum sizlerin yanıbaşınızda olmak hem kolay hem zor, sizlerden ırak olmak yine çekilmez bir gönül sancısı. Ama bildiĝim ama çok iyi bildiĝim bir şey var “BU DÜNYADA SİZİN BİRER ŞAHASER OLDUGUNUZDUR!.. NEDEN BUNU SÖYLUYORUM ? dilimin vardıĝı ve döndüĝünce de izah edeyim kurd analarına kurd kadınlarına, JINAN ra.

Ünlü bir Amerika’lı yazar olan HARYY G. NICKLES 1960’larda bu dünyaya medeniyet Kurdistan’dan yayıldı der, Mezopotanya ismini kullanmaz KURDISTAN der ve bu medeniyetin SAHİBİ dünyaya elinde buĝday tohumuyla o bereketli tanelerini serpip, dünyaya nimet daĝıtan KURD KADINLARIdır der -imkanım olursa bu yazılanları sizlere ulaştırırım.

Yazar Amerika’lı belki ilgimi çekti, ama ben Kurdistan’lıyım o yazarken gözlemiş, ben SİZLERİ YAŞAMIŞIM canlarım işte fark burada çocukluĝumdan beri sizleri yaşıyorum biz kurd erkekleri buĝdayın ve hububatların muthiş yaratıcılıĝında siz güzel analarım hiç soframızdan sıcak aşımızı eksik etmediniz, çabalarınız hep ocaĝımızı ve ateşini diri ve canlı tutmak oldu, biz bu hakkınızı ödeyemeyiz ve yaşamım boyunca her kime rastlasam sizlerin o fedakar ve asil çabanızı arıyorum, yoksunuz burda, özlemim ülkem Kurdistan kadar büyük sizlere -ne saçlarımı okşayan güzel anamın elleri nede cebime akide şekeri dolduran o engin sevgi dergahı yengelerim var.

Ben yanılmışım işte, çocukken hepiniz birer ana kucaĝıydınız bana hiç bitmez bu sevgi ortamı zannettim hep hayranlarla kurbanlarla beni korumanızda tutarsınız zannettim vax li min yanılmışım, bu 22 senelik sürgünde hiç birinizi bulamıyorum anamın sevisini aratmayan siz yengelerim yıllar sonra kurd toplumu sizlerin yüzü suyu hurmetine ayakta duruyor diyebiliyorum, bunu anladım, hiç sorgusuz sualsız , şüphe bile etmiyorum, siz bizleri ayakta tutuyorsunuz bizlerin kahrını, cefasını hangi kadın milleti ceker bu dari dunyada ben daha sizlere benzeyenini, dünya gezgini olsamda bulamadım her kadında analarımı, yengelerimi, bibilerimi aradım bulamadım bu dünyada bana tekrar kısmet olacakmı OMUZUMU ÖPEN bir pîrê, pîr nene, bir bibi, bir yenge uy havar diyor Ahmed Arif UY HAVAR ben kimin aşkına feryadı figanımı dile getireyim -ben nerelerde bulurum birdaha sizleri ne bela bir rüzgârmış bu savurdu yaban ellere, beni yetim perişan, beni bu sevginin, bu savdanın uzaĝına bıraktı bırakmadı attı tamumar ederek anacıgım, analarım özlemimi çocukça ve hissi bulsanızda ben sizleri muthis özledim, dardayım ben dardayım, kendime kızamıyorum, malum ve melun bir diyardayım- peki ben kime kızacaĝım hayır! Asla kızmayacagım bu güzel hüznünde bir deĝeri var bu da bana kısmetmiş, sizlerin hasreti benim gönlüme girsin ki, ben kadanızda olayım, malum yerlere de razıyım bütün istediĝim sizlere tekrar kavuşmak, hangi daĝda kurt ölecek hangi şans kapıma gelecek hangi ceberut belasını yakamızdan düşürecek bu ceberut belasını düşürmez gelemem belki, olsun sizi ben hep arıyorum, bulurum ve bu umut bana KURDISTAN kadar yakın. Ben buradan sizin yoksulluĝunuza, bi caresizliĝinize nasıl derman, abu hayat olurum, bana yol, yordam gösterecek yine sizlersiniz, sizlerin o engin sabrı bana metanetli olmamı ögretti, asaletinizki yüz yıllardır, kürdlüĝü ayakta tuttu, banada bir ışık olursunuz elbet, sizlerki derya - deniz sabrınızla bizlere yaşam verdiniz.

Ben sizlerden sorarım her derdimin devasını lorileriniz daha kulaĝımda sonsuz bir seda, stranlarınız hiç bir kadının sesinde duyamadım, cezbeden sesinizde yaşam buldum. Bana Mem’ê Alan’ı, Zenbilfiroş’u siz sevdirdiniz, sepet yapıp satarak onur korumanın sanatını bir siz bilirsiniz bir de aĝzı var dili yok kürd seyirlik oyunları icrasındaki analarımız. Muthiş bir kabiliyetle oynardınız dünyanın ilk tiyatrosunu ne sayılmış ne tanınmış.

Hangi kara mizahların, ilegal örgütü olduĝunuzu daha yeni anladım analarım. Asıl sizler Kurdistan’ın illagal partisisiniz!.. Düşman niye sizlere bu kadar kahır ve zülüm çektiriyor şimdi anlıyorum. Evet evet kürd kadınları Kurdistan’ın ilegal kürd partisidir, ne program sahibi ne tüzük nede serok!.. Her kadın bu partinin doĝal üyesidir. Görev bölümü merkez komiteleri tarafından belirlenmeyen, doĝal militanlar kürd kadınları!.. Her gece yavrusunu kucaĝına alıp kürd isyanları, anlatarak, loriler söyleyen illegal örgut elemanları kürd kadınları!.. Adı konmamış bir parti dünyanın yegane partisi yaşamda sürekli olan kod adı (JIN) JÎN!..

Biz bunu bildik bunu ögrendik. Erkek tarafından kurulmuş partilerin neden böyle çarpık sonlara, hüsranlara ulaştıklarını şimdi anlıyorum. Çünkü özünde yaşamıyor onlar. Düşmanın ödü neden kopar kürd kadınından? Sömürge Kurdistan’ın her parçasında, düşman kürd kadınlarına yönelir önce. Doĝum yapmalarını engellemek ilk icraatlarıdır.

Çocuklarını bir de onlardan koparıp yatılı bölge okullarında devşirme etmek, düşmanın kadın illegal kürd partisine yönelişidir. Lakin kürd kadını savaşır ama bu adı konulmuş bir savaş deĝildir, suskunluĝun kanunudur ve muthiş bir güç çarpışması vardır bu savaşta. Yüz yıllardır kürd kadını tüm beyaz katliamlara karşı bu savaşın dogal galibidir, muzaferidir. Çocuĝunu inadına doĝurur ve asimile edilmesin diye yavruları gece gündüz kürdlüĝün asaletini çocuĝuna saĝlam temel verir.

Bu dünyada var mıdır böyle bir direniş? Yoktur elbet! Bunun kahramanı kürd kadınıdır. Erkekler istedikleri kadar politik taktik vs şeylerle düşmanın eteĝinden barış toplasınlar, kürd kadın illegal örgütü durmaz o çocuĝunu korumanın ve direnmenin telaşında, sabırla işler bir oya gibi geleceĝe çocugunu. İşte bu yüzdendir yıkılmaz kürd toplumu, ayakta durur düşmanın korkulu ruyası bir abide gibi, en başta onurlu kurd kadınıyla. Düşman kadınlarımızı bitirmeden kürdlüĝü ve Kurdistan’ı bitiremez. Yani düşman başından beridir kürd kadınına yenilmiştir. Geçmiş olsun demem, ox olsun yüreĝim rahat olsun. Mustahakını bulmuştur bu dünyada kurd kadını gibi bir belayı bulan düşman iflah olamaz belasını bulmustur, dahada bulsun. İşte kürd kadınının SIRRI burda yatar, düşman şaşkın şaşkın dönüp elo hindi gibi kabarsa da o hor gördüĝü okuma yazma bilmez dedigi, engin flozof kürd kadınının karşısında çaresiz aciz ve barbardır.

Düşmanın tüm saldırılarına karşı, kürd erkeĝi bu mukaddes varlıĝımızı, bizi var eden varımız kadınlarımızı korumak, saygı ile her gün kadir ve kıymetlerini bilmek ZORUNDADIRLAR. Çünkü kadınlarımız yüzyıllık bir savaşın yorulmayan illegal militanları, direniş ustalarıdır. Saygılarımla hepsinin elerinden öperim. Çocuĝuna lori söyleyenin de!.. Bedenini ateşe verenin de !.. Daĝda ceylan gibi düşman kovalıyanın da, tüm kürd kadınlarımızın elerinden öperim .

Anam, yadêm, dayikim şimdi yaşlandın biliyorum, karlar artık kalkmamak üzere doruklarını tutmuştur, güneş kar eylemez karlı zirvene, biliyorum anacıĝım beni beklemekten dizlerinde derman, gözlerinde fer, dilinde ferman tükendi, günleri sayıyorsun biliyorum.

Peki bu bilgisayarın marifetinde hasreti saymakta var mıdır anacıgım ? Göz yaşlarını saymakta var mıdır ? Rüyalarımı sayabilir mi bu bilgi sayacı makine? Rüyalarımda bana narin ve hızlı elleriyle MUŞ tütünü saran yengemin cigara sarma rekorunu sayabilirmi ? Avucunda üzüm yiyen bir kürd gelininin resmi hani var mı bu insafsız makinede ? Bir küçük kızı buz dolabına kitlemiş bir vicdanı kem hayin. Ben burada yüreĝime ateş düşürmüşüm hüznümden perişan olmuşum bunları hangi bilgi sayar kaydetmiş ? Uy benim maralım iki gözümün nuru sana nasıl kıyılır ? Kadana belena derman olamamanın bi çaresizliĝini kimlere anlatayım, birleşmiş milletler örgütü bir tek kürd kadınları için mi birleşmez ?… Boşver onlar bilgisayardan daha duyarsız !... Saymazlar bile, sayamaz anacıgım, kadınlarımızın çamurdan ekmek koparırken ki çıĝlıĝını, hêrsini, kızgınlıĝını sayamaz. Adın batsın bilgisayarmış !.. Tew lo sen neyin sayacısın ?..

Hani cinne macinne dünyaya buĝday medeniyetini yayan kürd kadınını saymışmısın?.. Yok, “heyrana bejna te me, qurbana serê te me, ez qurbana te bibim” diyen yengelerimin, bibilerimin nenelerimin sesini saydınmı bilgisayar bozması?.. Yalansın sen de yalancısın, dünya devletleri gibi hercayi vurdum duymaz bêbextsin. Kürdün Kurdistan’ın yok edilmesinde palansın, demokrasi insan hakları adına koca bir YALANSIN sen de!.. Bir de pis bir düzenki bizi yok saydın, zindana düşenleri, zindan kapısında bedenini joplara siper edenleri saydın mı? Diyarbakir kalesinden, saçları tutuşmuş yanar bir Newroz meşalesi ZEKIYE ALKANI bildin mi? Bilmezsin, sen zannediyor musun benim analarım sana Xudê ji te razî be diyecek mi? demezler işte!.. İşte böyle onların ne hayır duasını alırsın, nede hayranoklarını!.. Bırak bunları sen eyshefci kadınlarını da bilmezsin, köyünden kengerdi, yoĝurttu, onlarca çeşit buram buram kokan şifalı otlardı, pırpardı, aciceydi, mis gibi kokan yeşil soĝandı, getirirdi aysefci kadınlar, balıkçılar başında evlere şenlik kıt kanaat geçinmenin uĝruna hanımlara, beylere alınterini pazarlayan o güzelim kürd kadınlarını bilir misin, o kadınlarki çocuk olan bende muthiş bir hayranlık uyandırırdı anlamadıĝım kırık dökük türkçelerini el verdigince sevgi gösterisine dönüşen, illada o hüzünlü gözlerindeki özlemi bilirmisin? Bilemezsin!.. E de get lo neyini bilirsin Kurdistan’ın?… Artık sana sormuyorum bir şey bildiĝin yok!.. En büyük marifetin Kurdistan’a yaĝan bombaları saymak, patronların adına. Bir de umursamazca Halepçe anasının çocuĝunu kucaklayarak ölmesini görüntülemek marifetin senin!… Peki o ananın duygusunu hissettin mi?????..

Hangi ana yavrusuna bu kadar düşkün olur, hangi kadın erkeĝine bu denli baĝlı?.. Ben dünyanın serseri gezgini buna şahit olmadım henüz. Benim mukaddes kürd kadınlarım, LEYLA KASIM’DAN, LEYLA ZANA’YA, hepiniz benim medeniyet beşiĝimsiniz. Sizlere biraz içimi dökmeye çalıştım, benim bu çocukluk özlemlerimin kusuruna bakmayacak kadar hoş görülü olduĝunuzu biliyorum. Sizlerin bana öĝrettigi KURD ASALETIYLE başım hiç namerdin önünde egilmeyecek, sizlerin yüzü suyu hürmetine yaşam bulmuşuz, bizleri unutMAYIN, darılmayın, sevginizi esirgemeyin, kızmayın, engin hoş görünüzde bir gün buluşmak nasip olursa, zılgıtlar ve tillililer olsun gelişlerinizde. Ayakla (yaya) da gelsek , omuzlarda da gelsek, siz sevinç tillilileri çekin, hiç deĝilse kendi topraĝımıza gelmişiz diye.
Ölünün sakın lafı mı olur?…

Elerinizden, gözlerinizden öperim, adınız JIN dır, siz hep yaşayın kürd kadınları!….

Oĝlunuz, yeĝeniniz, kaynınız, dayınız, amcanız, babanız


BAVE AMED